
Şehirlerin tasarımları şekillenirken...
Bazı şehirler ilk kez kurulacağı için planlı ve tasarlanmış bir şekilde oluşturulmuş. Bazılarıysa doğa koşullarına göre şekillenmiş, kimi de baştan inşa edilmiş. Zamanında mimarlar pek çok işle uğraşmışlar yapıdan çevreye matematikten sosyolojiye... Çokça etken şehirlerin şekillenmesinde rol oynamış denebilir tabiki...
Şehir Bölge Planlama derken dolu dolu söylemek lazım, çeşitli mesleklerden çeşitli deneyimlerden fikirlerden bilgilerden yararlanarak yapılır her proje. Tasarım ve planlama kullanıcı istekleri ve ihtiyaçları doğrultusunda yapılır ve insan ile çevre ilişkisi arka plana atılamaz. Pürüzler minimize edilerek tasarlanır her proje. Lisans süresince öğrendiğim çok şey oldu, bölümü okuyanlar bilir ne demek istediğimi. Teorem yazmadık belki ama her konuda kendimizi geliştirdiğimiz kadar konuşabilecek epey şey biriktirdiğimize inanıyorum.
Bu kısımda size hayranlıkla baktığım, lisans dönemimde de bir hayli araştırdığım yerlerden bahsetmek istedim :)


ABD
FLORİDA
Şehircilik anlamında çığır açan Amerka Birleşik Devletleri'nin, tüm eyaletleri belli bir plana göre hazırlanmış durumda. Özellikle, Florida’da bulunan bütün evler, neredeyse cetvelle çizilmiş gibi duran sokak/caddelerin etrafına en planlı bir şekilde yerleştirilmiş. Yeşilliğin çok olduğu ova gibi yerlerin yanı sıra çöl ikliminin hakim olduğu topraklarda bile evlerin yanında kesinlikle yeşil alanlara yer verilmiş. Yeşiller içinde yaşamak güzel olsa gerek...
LA PLATA
ARJANTİN
Şehir, mahalle adı verilen 48 bölgeye bölünmüş durumda. Şehirde sokak, kenar mahalleler dışında yok, cadde ve daha büyük cadde olan bulvarlardan oluşuyor.
Şehir adeta cetvelle çizilmiş gibi.
BARSELONA
Kendine özgü kültürü ve güzelliğiyle ün yapan Barselona; Mimar Gaudi‘nin başını çektiği modernizm akımıyla planlanmış ve 1900’lerden kalma ızgara planlı modern bölümü herkesin ilgisini çekiyor.
PALMANOVA İTALYA
Palmanova bugün hala ayakta; ama bütün geometrik güzelliğine rağmen, ideal bir şehir olmaktan çok merak uyandıran bir yer olarak görülüyor bugün. Bu şehirde eksik olan şey de sıradan halkın, tüccar ve zanaatkârların şehri sahiplenerek buradaki hayatı canlandıramamış olmasıydı.
KAYNAK: BBC/idealsehir
WASHINGTON D.C.
CANBERRA AVUSTRALYA
ABD’nin Bağımsızlık Savaşı’nın en büyük generali George Washington, 1791’de başkentin kurulacağı yeri seçti. Fransız asıllı Amerikalı mimar Pierre Charles L’Enfant, şehri planlaması için seçildi. L'Enfant, bugün Kongre Binası’nın yer aldığı Jenskins Hill’i Washington D.C’nin merkezi olarak belirledi. L’Enfant, sokakları ise kuzey-güney, doğu-batı şeridi üzerinde geniş köşegen caddeler oluşturacak şekilde tasarladı.
19’uncu yüzyılın başlarında, Avustralya’nın iki büyük kenti Sydney ve Melbourne, ülkenin başkenti olmaya adaydı. Avustralyalı yetkililer bu iki şehrin arasında yükselecek yeni bir şehir üzerinde plan yapmaya başladı. 1908 yılında, Canberra Avustralya’nın başkenti olarak belirdi.
NEW YORK CITY
Öncelikle New York City, New York Eyaleti’nde yer alan 62 şehirden biri. En popüleri olduğu için biz hep New York City ile New York Eyaleti’ni aynı yermiş gibi anıyoruz. New York City ise 5 ilçeden oluşuyor. Bunlar: Bronx, Manhattan, Brooklyn, Queens ve Staten Island. 1898 yılında bu şehirler birleşmişler ve tek bir şehir altında toplanmışlar ki o da New York City. Yani Türkçesi ile New York Şehri! Gökdelenleri ile büyüleyen NYC adeta hepimizin aşina olduğu lüks ve ışıl ışıl kavramlarıyla betimleniyor aklımızda... Özgürlük Heykeli ile başlayan fotoğraflar bir göz atın...
Empire State Binası'ndan bahsetmeden edemeyeceğim. Yapının inşası, 1930-1931 yılları arasında gerçekleştirilmiş.
61 metrelik anten kulesi ise yapıya 1950 yılında eklenmiş. Bu sayede 443 metrelik yüksekliğe ulaşan 102 katlı Empire State, Dünya Ticaret Merkezi’nin açıldığı 1972 yılına kadar dünyanın en uzun binası olarak anılmış.
Brooklyn ile Manhattan’ı birbirine bağlayan köprünün açılış töreni ise binlerce kişinin katılımı ile 1883’te yapılmış.Buram buram mimari kokusu geliyor, koruma ve tarih ile büyüyen bir çekim merkezi haline geliyor NYC.
Ve Central Park !!! Parmakla gösterilen yeşil alanlar arasında değil, şehirle iç içe ve kocaman....Aslında park, 778 dönümlük alan üzerine 1857 yılında kurulmuş. Yeşil alanın günümüzdeki büyüklüğüne ulaşmasını sağlayan genişletme çalışmaları ise Frederick Law Olmsted ve Calvert Vaux’un tasarımlarına bağlı kalınarak 1858-1873 yılları arasında gerçekleştirilmiş. Park içerisinde 120 farklı bitki türü ve 26 binin üzerinde ağaç bulunuyor. Yeşil alan ayrıca 130 hayvan türüne ev sahipliği yapıyor.
PARİS
Paris, çoğu zaman sahip olduğu dairesel şeklini korumuştur. Sınırları, genellikle manastırların veya kiliselerin etrafına inşa edilen ve genellikle bir pazarın bulunduğu çevre kasabaları (burjuvaları) sarmak için dışa doğru yayılmıştır. 14. yüzyılın ortasından 16. yüzyılın ortasına kadar, kentin büyümesi çoğunlukla doğu yöndeydi; o zamandan beri batıya doğru gidiyordu. Paris'in şekli göbeğinden başlayan ve doğuya doğru uzayan bir salyangoz kabuğunun spiral şeklinde devam eder. Son olarak Paris göç, konut, sosyal altyapı, kamu hizmetleri, banliyö kalkınması ve imar gibi kentleşme sorunlarına uyum sağlama, geniş kentsel yığılmayı üretmiştir.
En bilineni Eyfel'i, Şanzelize'si, Zafer Takı'sı, köprü ve müzeleri....
ATÇA
Aydın'ın Sultanhisar ilçesine bağlı bir mahalle olan Atça'nın diğer yerlerden ayrılan özelliği var. Atça'nın yerleşimi için, Paris'te Şanzelize Caddesi'nin de aralarında olduğu 12 caddenin birleştiği Charles de Gaulle Meydanı'ndan esinlenilmiş. Bu sebeple 'Küçük Paris' denilen ve 2012'ye kadar belde statüsünde olan Atça, Türkiye'nin modern imarlı ilk yerleşim yeri.
Canım Türkiye'mizden bir parça Atça... Planlama stüdyolarının birinde bahsi geçtiğinde hepimiz çok şaşırmıştık. Bir seyahat sırasında Paris'i tepelerden gören biri belki mimar belki mühendis (keşke plancı olsaydı o zamanlarda kıymeti bilinseydi mesleğimizin) olan kimse 'Topraklarımızın nesi eksik, biz de tasarlarız!' diyerek planını yaptığı güzel yerleşim... Bu belki rivayet belki gerçek ama Atça tamamen gerçek küçük Paris!